Bu hafta iletişim üzerine çoğumuzun bildiği, ancak uygulamada yeterince hesaba katmadığı ve bu nedenle Doğan Cüceloğlu’nun isimlendirdi gibi “iletişim kazalarına” yol açan ipuçlarını paylaşacağım.
1)Düşündüğünüz,
2)Söylemek istediğiniz,
3)Söylediğinizi sandığınız,
4)Söylediğiniz,
5)Karsınızdakinin duymak istediği,
6)Duyduğu,
7)Anlamak istediği,
8)Anladığını sandığı,
9)Anladığı…
Arasında farklar vardır. Dolayısıyla insanların birbirlerini yanlış anlamaları için en az 9 olasılık mevcut demektir!
Bu farkları yeterince göz önünde bulunduramazsak birbirimizi analarız belki ama o sözdeki gibi oluruz:” Beni bir tek sen anladın ama sen de yanlış anladın…”
İletişimi doğru kursak, kendimizi karşıya doğru ifade etsek bile işimiz bitmemektedir.
Çünkü:
• Söyledim: duydu anlamına gelmez.
• Duydu: doğru anladı anlamına gelmez.
• Anladı: hak verdi anlamına gelmez.
• Hakverdi: inandı anlamına gelmez.
• İnandı: uyguladı anlamına gelmez.
• Uyguladı: sürdürecek anlamına gelmez.
Bu gerçekler ışığında beklentilerimizi doğru kurar ve başkalarını adam etme gibi bir hevese kapılmaz isek arkadaşlarımıza, dostlarımıza dair hayal kırıklığı yaşama riskini azaltabiliriz.
Sonuçta çok daha doyumlu ve çatışması daha az bir arkadaşlık, dostluk ortamında hayatımızı sürdürme imkanını arttırmış oluruz.
Dr. Nedim İnce
04. 09. 2012 / Altınoluk