“Seri Katil” ve BasınÖzentiler saymakla bitmez, biraz çevrenize baktığınızda, hafızanızı yokladığınızda neler neler bulacaksınız…
Şimdi de basın ve toplum olarak “seri katil” özentimiz başladı. Öyle ya Amerika’nın, Rusya’nın, İngiltere’nin seri katilleri olur da bizim olamaz mı?..
İlk ne zaman ve kimin tarafından yapıldığını bilmiyorum ama önce en yakın arkadaşını ve sevgilisini öldürdüğü iddia edilen kişi ondan iki yıl sonra bir kadını da öldürünce bir muhabir tarafından seri katil ilan edildi ve haberi bu şekilde servis dildi.
Basın bunu çok sevdi. Artık bizim de bir “seri katil”imiz vardı. Ve seri şekilde haberler sütunlarda, internet sayfalarında yer almaya başladı. Yaşları uygun olanlar – hoş onlardan da az kaldı ya- anımsarlar pehlivan tefrikalarını, okudukları gazetelerden. Pehlivanların yerdeki mücadeleleri haftalarca sürer ve bir birilerini bir türlü yenemezlerdi ta ki yazar başka bir güreşi yazmaya başlayana kadar. Bu da o hesap “seri katil” artık gazetelerin bir tefrikası haline geldi hatta biraz da kaçak Doktor Kimble tadı verilerek günler boyu haberi yapıldı.
“Seri katil” polisin amansız takibi sonrası yakalandı. Haber konusu bitmiş, tefrika sona ermişti ki öyle olmadığını gördük. Bu sefer sanığın ifadelerinden büyük bir maharetle seri haberler yapılmaya başlandı.
Peki, basının bu “seri katil” merakı neden? Sadece özenti mi?
Bunu Cumhuriyet Gazetesi’nden Sibel Bahçetepe de merak etmiş ve Pazar günü yayınlanan söyleşide “Sizce basın neden Filiz olayına bu kadar önem verdi?” sorusunu yöneltmiş yazar Ahmet Ümit’e.
Verdiği yanıtı birlikte okuyalım:
“Bizim basın hakikatleri yazamadığı için bu konunun üzerine atladı. 7 Haziran’da bir seçim oldu, seçim sonrası binin üzerinde insanımız öldü. Bunu yazamadılar. Suruç’ta o kadar gencin ölümünü, patlamayı yazamadıkları için, daha sonraki çatışma sürecinin gerçek nedenlerini yazamadığı için bu konu daha suya sabuna dokunmayan konu oluyor ve bunu yazıyor. Spekülasyonlar bu konuda sürüyor. Şu da cazip geliyor. Bir avcı var ve insanları avlıyor.”
Demek ki, basınımızın, özentiden öte bazı dertlerine de deva oluyormuş bizim “seri katil”imiz…
Dr. Nedim İnce
Altınoluk / 14. 06. 2016