Dini bayramlar ülkemizde aynı zamanda seküler sosyal olgular olarak da yaşanmaktadır. Gerek süre, gerek kamu ve özel kuruluşların aynı anda tatil olması ve gerekse yüzlerce seneden süzülüp gelen gelenekselleşmiş davranışlar, insanları şeker ve kurban bayramlarında hareketlendirmektedir.
Büyükleri, eş dost ve akrabaları ziyaret etmek hala önemli oranda sürdürülen bir bayram davranışıdır. Hele de çok hareketli bir yapısı olan ve ailenin birçok ferdinin başka yörelerde yaşadığı ülkemizde, bayramlar bir araya gelme konusunda daha da önem kazanmaktadır. Bunu, gerek yaşantınıza gerekse çevrenize göz attığınızda kolayca görmeniz mümkündür.
Anne ve babamız doğup büyüdüğümüz köyde yaşamlarını sürdürürken beş kardeş de hayatını onlardan uzaklarda devam ettirmektedir. Bayramlar hepimizin baba ocağı, ana kucağında buluştuğu, bir araya gelip özlem giderdiği zaman dilimleri olmaktadır. Bu bir yandan anne ve babamızın mutlu olmasını sağlarken diğer yandan da kardeşler arasındaki ilişkinin daha sıcak olmasına olanak sunmaktadır.
Her köşesinde bir çocukluk anısının saklı olduğu köy evinde ve avlusunda duyduğumuz huzurun ve hissettiğimiz güven duygusunun mutlulukla harmanlanması eşsiz tatlar yaşamımızı ve keyifli anılarla gündelik hayata dönmemizi sağlamaktadır.
Birbirine yakın doğmanın sonucu olarak üçümüzün 50’li yaşları geçtiği diğer ikisinin de buraya doğru yaklaştığını göz önünde bulundurunca yaşadıklarımız bize daha da anlamlı gelmektedir.
Uzun senelerdir; huzurun, güven duygusunun, mutluluğun bir arada olmaktan kaynaklandığını düşünürdüm. Bu düşüncemin hala doğru ancak eksik olduğunu fark ettim bu bayramdaki buluşmamızda: kardeşim Zümrüt’ün “Abi, ben burada evlat olduğumu duyumsuyorum” cümlesinden sonra…
Gerçekten de duyduğumuz güven ve huzur; çocuklukta yoğun olarak yaşadığımız ama sonra gittikçe silikleşen ama varlığını kalbimizin ve beynimizin derinliklerinde sürdüren evlat olma deneyimi üzerine yükselmektedir.
Yaşlar yarım asırı geçse de biz hala birer evladız ve anne baba ne kadar yaşlansa da şefkati ve koruyuculuğu hala görev başındadır: güven, huzur ve mutluluk vermeyi sürdürerek…
Eminim ki anılarınızı biraz kurcaladığınızda benim bu bayram kardeşim sayesinde farkına vardığım şeyi siz de hatırlayacak, yaşadıklarınızda evlat olmanın oynadığı rolü fark edeceksiniz.
Belki çok uzağa gitmeden anılar kervanına taze kattığımız geçmiş bayramda bulacaksınız aradığınızı…
Dr. Nedim İnce
Mersin / 30. 10. 2012
Son yorumlar