preload preload preload preload

Hastane Birlikleri Ve…


29th Ocak 2013 Köşe Yazıları 0 Comments

Mersin Tabip Odası geçen hafta sonu düzenlediği etkinlikte hastane birliklerini ve şehir kampus hastanelerini masaya yatırdı. TTB Merkez Konsey Üyesi Dr. Osman Öztürk interaktif bir sunumla konuyu ayrıntılı olarak gözler önüne serdi.
Kamu hastaneleri Hastane Birlikleri adı altında yeniden organize edildi. Ülke çapında 80’nin üzerinde Hastane Birliği kuruldu. Birliklerin başına genel sekreterler atanırken hastanelerde de hastane yöneticilerine görev verildi. Genel sekreterler ve hastane yöneticileri alt kadrolarıyla birlikte 2 yıllık sözleşme imzalayarak işe koyuldular.
Hastane birlikleri ve üyesi hastaneler kanun hükmündeki kararnamenin maddelerine göre sınıflandırılmakta ve bunda da elde ettiği kar çok önemli bir yer tutmaktadır. Yöneticiler de hastanelerinin performansına göre karne almakta ki en önemli bileşenin kar olduğuna bir kez daha vurgu yapalım, kırık not alması halinde sözleşmesine son verilmektedir.
Hastane birlikleri arasındaki kıyaslama genel sekreterlerin karne notunu ve dolayısıyla iş güvencesini doğrudan ilgilendirdiğinden, birlikler arasında yoğun bir rekabete yol açması kaçınılmaz gibi görünmektedir. Diğer yandan birlik içindeki hastanelerden birinin sınıf düşmesi yine genel sekreterin notuna olumsuz etki ederken hastane yöneticisinin de işinden olma riskine yol açmaktadır. Yani birlik içindeki hastaneler de kendilerini acımasız rekabet ortamı içinde bulmaktadır.
Gelecekleri birliklerin, hastanelerin performansına yani ağırlıklı olarak kar etmesine bağlı, iş güvencesi olmayan genel sekreter, hastane yöneticisi ve alt kadroları tarafından yönetilen kamu hastanelerinde, çalışanlardan isteyecekleri başat istek daha çok para kazanmak olacaktır. Yöneticiler, sistem ticari anlayışın üzerine kurulduğundan kurumsal olarak bunu mecbur olmalarının yanı sıra kişisel gelecekleri için de buna zorunludurlar.
Çok kar etmenin yolu az masrafla çok iş yapıp bir sürü para kazanmaktır. Sağlıkta da bunun yolu çok para kazandıracak sağlık hizmetleridir: Bu iş güvencesi zayıflatılmış daha az personel ile daha fazla muayene, tıbbi tedavi, tıbbi girişim, tetkik, ameliyat, kısaca daha çok çalışma demektir.
Para, hastane birlikleri yöneticilerini, yöneticiler, hastane çalışanlarını kıskaca alırken sağlık hizmetleri, katıksız bir şekilde paranın kurallarının egemen olduğu ticari bir alan haline gelmektedir.
Hastalar bu rekabet ortamında kendilerine gösterilen ilginin sarhoşluğu ile ceplerinden çıkan paranın ayırtında olacak mı sorusuna zamanla yanıt bulunacaktır.
Ticari yönü gittikçe rafineleşen sağlığın, sunumdaki kantiteyi arttırırken, en üstten alta kadar sağlık çalışanlarının mutluluğuna, iş doyumuna ve buna doğrudan bağlı olan kaliteye nasıl yansıyacağını görmemiz de çok uzun sürmeyecek gibi durmaktadır.

Dr. Nedim İNCE
Mersin/ 29. 01. 2013

  • Yorum Yaz

    * Required
    ** Email