preload preload preload preload

Şerif İnce


10th Mayıs 2014 Köşe Yazıları 0 Comments

İnsanın annesini yazması hem kolay hem de çok zor.
Kolay; yazabileceği o kadar çok şey var ki…
Zor; bunların içinden tam da annesini anlatan şeyleri seçmek…
Ve de ne yaparsa yapsın “eksik yazmışım” duygusundan kurtulamamak…
Nüfusta adı Müşerref yazan, Şerif, Birinci Dünya Savaşı üzerine Kurtuluş Savaşı vermiş, yeni bir ülke kurma çabasına girişmiş genç Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci on yılında, İkinci Dünya Savaşı’nın ayak seslerinin duyulmaya başladığı senelerde dünyaya ilk çığlığı basmış.
Ataları meşhur “93” harbinde, Balkanlardaki topraklarını terk etmek zorunda kalıp Balıkesir Gönen’e yakın bir yere konmuşlar. Kendi köylerini kurup kaldıkları yerden hayatlarını devam ettirmişler; bir yandan yurt hasreti çekerken diğer yandan yeni yerlerini yurt yapma çabalarını sürdürerek…
İkinci kardeşi olduğunda çok sevinmiş, o kadar ki bir süre sonra annesinden bir kardeş daha istemeye başlamış ve umutla beklemeye…
Yoksulluk, yoksunluk; annesi hastalanıyor genç yaşta, doktor yüzü göremeden, ne olduğu anlaşılmadan onları bu dünyada iki kardeş olarak bırakıp göçüp gidiyor.
Şerif kardeşi Ali Osman’ı çocuğu, kardeşi onu annesi biliyor bundan sonra. Babasının tekrar evlenmesi bu durumu değiştirmiyor.
Şerif yoksul bir ailenin öksüz kızıdır. Serpilip büyüdükçe çevresindeki kendinden büyük kızların hayranlıkla anlattıkları köyün deli dolu ve yakışıklı delikanlısı ilgisini çekmeye başlar. Ancak ondan ötesi hayali bile kurulamayacak bir şeydir.
Delikanlı askere gider ve döndüğünde artık evlenme zamanı gelmiştir. Annesine “bana Şerif’i isteyin” der. Ve ekler “benim deli doluluğumu ancak o idare eder.”
Görücüler evin kapısına dayandığında Şerif on altı yaşındadır. Haberi duyunca sevincinden havalara uçar, hayalini bile kuramadığı şey gerçek olmaktadır. Babasının “kızım daha küçüksün” itirazını duymaz bile.
Anne baba ve dört çocuktan oluşan aileye gelin gider Şerif. Kocası ailenin en büyük ve tek erkek çocuğudur.
Zorlu bir hayat başlamıştır; ama olsun sevdiği, hayran olduğu delikanlının karısıdır artık. İlk hamilelik gecikmez, ancak yetişkinliğe henüz erişememiş bedeni, bebeğini sonuna kadar taşımasına elvermez ve erken doğum yapar. Değil kuvöz, doktor yok o dönemlerde ve daha anne olduğunun farkına bile varamadan, anne acısından sonra evlat acısı da yaşar; bu tüm iliklerine kadar işler.
Tarımda makinanın, ilacın, gübrenin olmadığı yıllar ve küçük çiftçi ailelerde her kes çalışırsa ancak karın doymaktadır. Kadınların daha da gelinlerin ise daha daha da çalışmak zorunda olduğu yıllarda Şerif tekrar hamile kalır. Bu sefer bedeni taşır bebeği ve zamanında doğurur, ama cılız ve çelimsizdir. Bir yaşını doldurup biraz ele avuca gelene kadar bu da ölecek endişesinden kurtulamaz.
Tarla, ev işleri, hayvanların bakımı ve sağılması arasında hamile kalıp ardı ardına çocuklarını dünyaya getirmeye devam eder Şerif İnce. Dördüncü de ara verir gibi yapar ama beşincisi ile bu faslı bitirir.
Çocuklarını hangi koşullarda büyüttüğünü son torununu kucağında uyuturken söylediği sözler açıklar sanırım:
“-Çocuklarımı büyütürken hiçbirini kucağımda uyutamadım.”
Şerif İnce’nin;
Yaşamın sorunlarını rahatlıkla çözecek aklı…
Sabır taşını çatlatacak sabrı…
Üşengeçliğin gölgesinin bile düşmediği çalışkanlığı…
Uyum ve uysallıktaki zirveleri zorlayan özelliği…
Kâinata yetecek kadar sevgi ile dolu yüreği…
Gelin gelmesiyle büyük aile olan kocasının ailesinin, çocuklarının evlenmesi ve çoluk çocuğa karışmasıyla meydana gelen kendi büyük ailesinin yegâne birleştirici gücü olmasına ziyadesiyle yetmiştir.
Varlığının oluşturduğu ailevi iklim, gerginliklerin büyümeden bitmesine, çatışmaların en az zararla çözülmesine yetmektedir: kendisinin müdahil olup tek söz söylemesine gerek kalmadan.
Köyüme gittiğimde zaman zaman dostlarıma kısa mesaj atarım cep telefonundan ve mesajların hepsi “ana kucağı, baba ocağı” diye başlar. Ve o kucak sevgiyle sadece bizi değil, tüm insanları kucaklayabileceğini hissettirir her daim.
Ve de anımsatır bize insanları sevgiyle kucaklamamızı!..
Dr. Nedim İnce
04. 05. 2014 / Mersin

  • Yorum Yaz

    * Required
    ** Email