Başlık doğru, bir yılı daha geride bırakıyoruz ama doğru olması ‘akla ziyan’ olmasını engellemiyor. Bitişi, sonlanışı, tükenişi çağrıştırıyor…
‘Bir Yıl Daha Başlıyor’ başlığını da atabilirdim yazıya, geleceği, umudu, yeniyi çağrıştıran. Yeni yıldan söz edebilirdim bu başlıkla. Ama yazı başına oturduğumda yukarıdaki başlığı yazdım otomatik olarak ve ardından bu satırlar döküldü.
Yıl dediğimizde zamanı bölmüş, bölünce de takvimden söz etmiş oluyoruz.
O zaman akla bir soru gelmektedir. İnsanlar soyut olan zamanı neden bölerek, takvimleri oluşturur ve somutlaştırır?
İnsan meraklı bir canlıdır. Meraktan yanıtı verilebilir.
İnsan bilinçli hafızası olan bir varlıktır, geçmişi anımsamak ister, bunun için de nirengi noktalarına ihtiyaç duyar o nedenle bunu sağlayan takvimi icat etmiştir denebilir.
İnsan avlanırken, bitki ve kök toplarken, tarım ve hayvancılık yaparken doğanın döngülerini fark eder ve onu bildiğinde hayvan göçlerinden, bitkilerin ne zaman olgunlaşacağından, tarımda ürünü hangi döngüye göre ekip hasat edeceğinden, hayvanın ne zaman doğurup, süt vereceğinden haberdar olur. Geleceği tahmin edebilmek, geçmişi kayıt altına alabilmek için takvimi yaratmıştır cevabı genel kabul görebilir.
Ve daha birçok yanıt akla gelebilir, takvim gerçeğini bir şekilde açıklayan…
Soyut zamanı takvimle somutlaştıran, zamanı gün, hafta, ay, yıl diye bölen insan, bunun için doğanın döngüsünü gözlemlenir ve tahmin edilebilir kılan somut doğa bilgilerini kullanır: Ay’ın evrelerini, yani dünya etrafındaki dönüşünü, ya da Dünya’nın Güneş etrafında dönüşünü…
Ay, Güneş, Ay ve Güneş takvimlerini oluşturur; geçmişi kaydetmesine imkan tanıyan, geleceği planlamasını olası kılan…
Bizim kullandığımız Gregoryen takvimi, 1 Ocak gününü yeni yılın başlangıcı sayan Jüliyen takvimini temel alan, Dünya’nın Güneş etrafındaki döngüsüne dayanan bir takvimdir.
Dünyada şimdiye kadar birçok takvim kullanılmış ve halen de kullanılmakta olmasına rağmen, gelişen teknoloji nedeniyle iletişim ve ulaşımla iyice küçülen dünyada anlaşmayı kolaylaştırmak amacıyla Gregoryen takvimi neredeyse küresel takvim haline gelmiştir.
İşte bu takvime göre bir yılı daha geride bırakıp, yeni bir yıla başlamak üzereyiz.
Aslına bakarsanız yazıyı kaleme aldığım bugün, 21 Aralık, Dünya, Güneş döngüsünde son ve başlangıç günüdür. Gündüzün gerilediği döngüdeki son gün ve gecenin gündüz karşısında gerilemeye başladığı ilk gün. Jül Sezar bugün yerine 1 Ocak’ı yıl başlangıcı olarak seçtiğinden biz o günü eski yılın bitişi ve yeni yılın başlangıcı olarak kabul ediyoruz.
Hepsi olmasa da insanlar geçmiş yılın kişisel muhasebesini yapacak, takvimin verdiği imkanla yeni yılda yeni bir sayfa açtığı duygusunu yaşayacak, geçmişin olumsuzluklarını geride bırakıp yeni umutlu bir yıla başlayacağını düşünecek, hayatına dair, hayata dair umudunu tazeleyecek. Her yeni yılda yaptığı gibi yeni yıldan güzellikler, iyilikler dileyecek; bunun sadece dilemekle gerçekleşmeyeceğini bilmesine rağmen…
Ben de geçen yılda yaşanan onca yıkımın, savaşın, felaketin, acının geride kalmasını; yeni yılda kendine yer bulamamasını, sadece iyiliğin ve sevginin egemen olmasını diliyorum.
Bu dilekleri iyi insanların, güzel insanların hep birlikte dayanışarak bu yıl, bu yıl olamasa da mutlaka bir yıl hayata geçireceğine inanıyorum.
Yeni yılınız kutlu olsun!
Nedim İnce
21. 12. 2023
Son Yorumlar