‘Yönümüzü belirleyen bu büyük seçimde’, yönümüze karar vereceğiz ve her zaman olduğu gibi kişisel seçimimizin toplumsal sonuçlarını hep birlikte yaşayacağız.” diye bitiyordu son yazım, 14 Mayıs seçimleri öncesi yayımlanan…
Gerek meclis seçimlerinde, seçim sistemi nedeniyle bir taraf için mecliste çoğunluk sağlanmış olsa da, bir birine üstünlük sağlayamayan oran…
Gerekse cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde elliye yakın olsa da seçimi ilk turda bitirmeye yetmeyen iki oran…
Toplumun, yönünü belirlemede neredeyse yarı yarıya farklı düşündüğü yorumunu yapmamızı haklı kılabilir.
Bunu sadece seçimler açısından düşünüp, seçimleri etkileyen etmenleri hesaba katmadan yaparsak işimiz çok kolaylaşır da gerçeği ne kadar temsil eder, bilemiyorum.
Seçimlerin gerçeği temsilini bir yana bırakıp, gündelik hayatı ne kadar etkileyeceğine dair tahminler yapabilsek de nasıl gerçekleşeceğini tam olarak bilemeyeceğimiz gibi…
Kaldı ki henüz bitmeyen bir seçim üzerine, meclis çoğunluğu sağlandı, cumhurbaşkanlığı seçimi de bitmiştir, demek ne kadar gerçeğe uygun olur…
Onu da bilemiyorum…
Bildiğim cumhurbaşkanı seçiminin henüz bitmediği…
Bildiğim, cumhurbaşkanlığı seçiminde sonucun şimdiden belli olmadığı…
Bildiğim, “gerçekçi olmanın ‘imkansızı’ istemeye” engel olmadığı…
Bildiğim, hayatın bizi hayal kırıklığına uğratan sürprizler kadar sevindiren sürprizleri de barındırdığı; seçimini azıcık da olsa bize bırakarak…
Bildiğim, seçimlerimizin sonuçlarının orada kalmadığı, başka bir şeylerin de başlangıcı olduğu…
Bildiğim bu genel seçimler düzleminde biten bir şeylerin olup olmadığını;
Nasıl olması gerektiğini…
Ne olacağını…
Olan şeyin neyin başlangıcı olacağını…
Yine biz belirleyeceğiz. Bizi seçimlerimiz belirleyecek…
Bitti mi?
Biz bitti demeden bitmez mi?
Biz karar vereceğiz…
Nedim İnce
15. 05. 2023 /Ayvalık
Son Yorumlar