ÖLÜMÜN YALNIZLIĞI
YALNIZLIĞIN ÖLÜMÜ
Doğum nasıl tek kişilikse,
Hayat kalabalıklar içinde sürdürülse de nasıl tek kişi olarak yaşanırsa,
Ölüm de tek kişiliktir.
Yaşadığımız sürece başkalarında defalarca gözlediğimiz; evrimin laneti olarak; kaçınılmaz sonumuzun olacağını bildiğimiz ölüm.
Aklımızın bir köşesine sinmiş ve hayatımızın hemen her anında bize kendini bir şekilde anımsatan ölüm.
Varlığından her an haberdar olduğumuz ve binbir çareyle yokmuş gibi davranmaya çalıştığımız ölüm.
Tek kişilik de olsa, kaçınılmaz da olsa, yalnız değildi ölüm; buradan ayrılan insanların son anına kadar çevresinde başka insanlar vardı, elini tutan, burada tutmaya çalışan insanlar.
Hala da var.
Var olmasına var da günbegün azalmakta.
İnsanlar gittikçe hızlanan hayatta bir birlerine, sevdiklerine, tabiata yeterince zaman ayıramadıkça…
Büyük kalabalıklar içinde atomize olup yaşadıkça…
Yalnız yaşayanların sayısı arttıkça…
Yalnız yaşayanlar soyutladıkça kendini arkadaşlarından, dostlarından, toplumdan…
Toplum soyutladıkça bireylerini, soyutladıkça arkadaşlar, dostlar bir birlerini,..
Tek başına ölüm, ölümün yalnızlığıyla birleşmekte…
İnsanlar ölürken yapayalnız…
Yalnızlığını da yanında götürerek;
Yalnızlığını da öldürmekte…
Nedim İnce
Ayvalık / 22. 02. 2021
Son Yorumlar