preload preload preload preload

Mersin Yat Liman İnşaası ve Farklı Yaşamlar


5th Nisan 2011 Genel 0 Comments

Evin balkonundan dışarıyı seyrederken gözüme Mersin Marina’daki inşaatlar takıldı. Ne kadar çok ve ne kadar farklı inşaat vardı.
İnşaat sahasının sağına soluna serpiştirilmiş yarım silindir şeklindeki çadır şantiye binaları ve bunlara giren çıkan işçiler dikkatimi çeken diğer ayrıntılar oldu.
Evlerinden uzak, kendi ve kendisinin eline bakan insanların karnını doyurmak için belki de hiç kullanamayacakları binaları inşa ediyordu işçiler. Yaşantılarının, doğal çevrelerinden uzak yerlerde geçmesi bir yana yaşam koşulları da minimal konfor altında sürüyordu.
Akşam yanan ışıkların huzmeleri çadır şantiye binaların dışına taşarken içeride kim bilir neler düşünülüyordu:
“Şu borcu bir bitireyim…”
“Çocuk okulu bir bitirse…”
“Evin taksitleri de azaldı…”
“Yavuklum hediyesini beğendi mi acaba?”
“İş bitiyor, yeni iş bulabilecek miyim?”
“………..”
Mersin Marina inşaatı seneler önce Limonlu’daki yat bağlama limanı ile birlikte başladı. Kısa sürede bitirilen alt yapıdan sonra çok uzun süre üst yapı inşası için beklendi. Devlet özelleştirme ruhuna uygun marinayı özel sektöre devretmek istiyordu. Marinanın para kazandıramayacağını düşünen sermaye ihalelerden uzak durdu.
Bir süre önce yapılan ihale ile Mersin Marina’da inşaatlar başladı. Gün geçtikçe inşaat alanı genişledi ve çeşitlendi. Öğrendik ki büyükçe bir AVM yapılıyormuş yat limanına; mağazaları, eğlence mekanları içeren ve oteli de olan…
Durum tam da ülkemizdeki arabesk atmosfere uygun düşüyordu.
Bir yandan sadece denizcilerin gereksinimine uygun üst yapı kurulması gereken ve dolgu alanı olan marinada büyük bir alışveriş merkezi inşa ediliyordu.
Diğer yandan bunlar yapılırken anayasa ve kıyı kanunundaki koşullara uyulmadan çevresinden dolanmanın yolları bulundu düşüncesi kente hakim oluyordu.
Mersin Marina’daki yapılaşma marina ihtiyaçlarından çok karada yaşayan insanlara yönelik yapılıyor ve yat limanı sahası sadece çok değerli bir arsa olarak değerlendiriliyor. Bunun yanında binaların ihale koşullarına, daha da önemlisi Kıyı Kanunu ve imar planlarına uygunluğu konusunda kent insanında ciddi kaygılar mevcut. Kamuoyunun, yetkili kuruluşlardan bu endişelerini ortadan kaldıracak açıklamaya ihtiyacı var. Kaygılar haklı ise de gereğinin yapılmasına…
Yoksa Mersin’liler; “rant kural tanımazlığını bir kez daha Mersin Marina’da da kendini gösterdi” diye düşünmeye devam edecekler.
Tüm bunlar olurken yakın bir yerlerde başka düşüncelere dalan insanlar da vardır mutlaka işçilerin yanı sıra.
“ İnşaat istenilen hızda gitmiyor, maliyet artıyor…”
“ Şu mağaza da çok ucuz gitti…”
“ Dükkanlar kapış kapış gidiyor…”
“ Kanun, kural deyip şu huzurumuzu kaçıranlar da nereden çıktı…”
Aynı yeryüzünde farklı dünyaları olan farklı yaşantılar içi içe devam edip gidiyor…

Dr. Nedim İNCE
04.04.2011 / Mersin

  • Yorum Yaz

    * Required
    ** Email