ÜRETİCİYİ KURTARMADAN TÜKETİCİYİ KURTARAMAYIZ

Yazının başlığı bir süre önce gazetelerde yer alan bir haberin başlığı aynı zamanda.  Haber; “İzmir Bornova’da Tire Süt Kooperatifi tarafından kurulan Çiftçim Market’te et, süt ve bakliyat gibi ürünler, aracısız olarak tüketiciyle buluşuyor.” cümlesiyle başlıyor.

Sonra kooperatifin Tarım Gurubu Başkanı Mahmut Eskiyörük’ün açıklamalarıyla devam ediyor. Eskiyörük,  üreticiyle tüketiciyi, sadece kooperatif ürünü satan Çiftçim Market’le buluşturduklarını ve hem üreticinin hem de tüketicinin kazandığını ifade ediyor. Şu anda Bornova’da başlayan uygulamayı arttırma gayretinde olacaklarının da altını çiziyor.

Haberden öğrendiğimize göre Çiftçim Market’te Tire Süt Kooperatifi’nin ürettiği et, süt ve bakliyat ürünlerini aracısız olarak tüketiciye ulaştırılmaktadır. Bu şekilde üretici aracının eline teslim edilmeden ürününü doğrudan pazara gönderebilirken, tüketici de bu ürünlere daha taze ve daha ucuz bir şekilde erişebilmektedir.

Mahmut Eskiyörük’ten haberin ilerleyen satırlarında,  üreticiyi kurtarmadan tüketiciyi kurtaramayacaklarının bilinciyle, kooperatif olarak ortaklarının düşük maliyetli, bilimsel ve verimli bir üretim yapmalarını sağladıklarını, ürün kalitesini iyileştirdiklerini, ürünlerinin hammaddesini mamule dönüştürdüklerini ve bununla da yetinmeyip pazarlama olanaklarını arttırdıklarını son Çiftçim Market’le bunu yeni bir aşamaya taşıdıklarını ve bir kırsal kalkınma modeli oluşturduklarını öğreniyoruz.

Aracının ortadan kaldırılmasıyla, aradaki farkın yarısı üretici ve tüketiciye kalmakta, üretici ürününü daha iyi bir fiyata satarken, tüketici de daha ucuza almaktadır.

“Buradan kazandığımız parayla da üreticiyi güçlendiriyoruz. Üretici memnun, tüketici memnun. Tüketici en azından güvenilir gıda elde ediyor. Güvenerek tüketiyor. Bir güven oluştu. İşin doğrusu bu.” diyerek de Eskiyörük bu konudaki tespitini yapmaktadır.

Tire Süt Kooperatifi ve Çiftçim Market bize bir kez daha kooperatiflerin önemini anımsatmaktadır. İzmir’de olduğu gibi kooperatiflerin yerel yönetimlerle yapacağı işbirliğinin güvenli ve ucuz gıda üretimini sağlamada bunu ucuz bir şekilde tüketiciye ulaştırmada önemli bir mesafe almasını sağlayacaktır.

Neoliberal fırtınanın tamamen unutturduğu kooperatifler ucuz üretim ve tüketim imkanı sağlamakla kalmamakta, toplumsal dayanışmayı da arttırarak dokuyu sağlamlaştırmaktadır.

Derin bir ekonomik kriz ortamında girdiğimiz yerel seçimlerde, toplumun ve belediye başkan adaylarının kooperatifleri yeniden hatırlamasının zamanıdır…

Ki seçimlerden sonra elbirliğiyle ve dayanışma içinde yaygınlaştırılacak üretici ve tüketici kooperatifleriyle ekonomik sıkıntıları bir nebze azaltabilelim…

Dr. Nedim İnce

Altınoluk / 12. 03. 2019