preload preload preload preload

Çevreme Duyarlıyım Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi


26th Eylül 2023 Köşe Yazıları 1 Comment

Kısaltılmış adı ile ÇEDES, isminden iyi şeyler yapılacağını çağrıştırıyor.

“Öğrencilerimizin “millî, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerimizi benimseyen, koruyan ve geliştiren fertler olmalarına” ayrıca çağın ve geleceğin becerileriyle donanmış, bu donanımı insanlık hayrına sarf edebilen, bilime sevdalı, kültüre meraklı ve duyarlı; millî, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerimizi kendi yaşantılarında inşa etmiş; akl-ı selim, kalb-i selim ve zevk-i selim sahibi, bedensel ve sosyal bakımdan dengeli bireyler olarak yetiştirilmesine katkı sağlamaktır.”

Amaç da yukarıdaki gibi saptanmış. Kültürel değerlerin yerel ve ulusal olmasına karşın insani değerlerin evrensel olduğu gerçeğini bir yana koyarsak, birçok insan mutabık olabilir bu amaçlarda.

Proje okullardaki öğrencilere yönelik olduğu için uygulayan kurumun MEB olması anlaşılır bir şey. Gençlik ve Spor Bakanlığının paydaşlardan biri olması, projenin “bedensel ve sosyal bakımdan dengeli bireyler” yetiştirme amacına uygun gözüküyor.

Amaçlar arasında“..çağın ve geleceğin becerileriyle donanmış, bu donanımı insanlık hayrına sarf edebilen, bilime sevdalı, kültüre meraklı ve duyarlı..” öğrenciler yetiştirmek olduğundan üniversite, araştırma enstitüsü ya da TÜBİTAK gibi bir bilimsel kurumun paydaş olması beklentisinin projede karşılanmadığı görülüyor.

Amaçlarda geçmese de isimde yer alan “çevreye duyarlı” öğrenciler yetiştirmek için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ya da Tarım ve Orman Bakanlığı’nın da projede yer alması gerekir diye düşünüyor insan.

Üçüncü proje paydaşı Diyanet İşleri Başkanlığı. Amaçtaki öğrencilerin “millî, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerimizi benimseyen, koruyan ve geliştiren fertler olmalarına” yönelik çalışmalar için projeye alınmıştır diye düşünülebilir. Ancak ahlakın din ahlakını da içeren ama ondan daha geniş bir şey olması,  dinin sadece milli sınırlar içinde kalmaması, değerlerin ise sadece dini değerlerden değil, evrensel değerlerden de oluşması bu düşünceyi havada bırakmaktadır.

Projenin genel esaslarından ikinci maddesi “ÇEDES Projesi”nin koordinasyonu, Genel Müdürlükler düzeyinde Din Öğretimi Genel Müdürlüğü tarafından, illerde ise İl/İlçe Millî Eğitim Müdürlükleri tarafından yürütülür.”şeklindedir.

ÇEDES Projesi Uygulama Mekânları ise DİB’e bağlı Gençlik Merkezi, Okuma Salonu, Genç Ofis, Cami ve DİB Gençlik Çalışmaları Yönergesi kapsamında faaliyet gösteren mekânlar ile GSB’ye bağlı Gençlik Merkezi, Spor Tesisi, Genç Ofis ve Kitap Kafe, şeklinde belirtilmiştir.

Projede önemli görevler atfedilmiş ‘manevi danışman’,  diyanet gençlik merkezleri, okuma salonu, genç ofis ve camilerde manevî danışmanlık ve rehberlik hizmeti yapan vaiz/vaize, din hizmetleri uzmanı, Kur’an Kursu öğreticisi ve din görevlisi olarak tanımlanırken, ‘gönüllü rehber öğrenci’tanımı ise DİB Diyanet Gençlik Yönergesi kapsamında Diyanet gençlik çalışmalarına isteyerek katılan üniversite ve lise öğrencileri şeklinde yapılmıştır.

Projenin uygulamasında MEB önderliğinde Diyanet İşleri Başkanlığı başta rol almış. Gençlik ve Spor Bakanlığına ise sadece lojistik destek görevi verilmiş.

Yukarıdaki kısa bilgiler ışığında ÇEDES’e bütüncül bakıldığında, proje uygulama niyetinin proje amaçlarından uzaklaştığını fark etmek kolaylaşmaktadır.Bu farkındalıkla Milli Eğitim Bakanlığının bu proje kapsamında Diyanet İşleri Başkanlığını okullarına davet ettiği ve eğitim görevini, kuruluş ve işleyişi bu olmayan Diyanet İşleri Başkanlığı ile paylaştığı düşüncesi güçlenmektedir. 

Çağın ve geleceğin becerileriyle donanmış, bilime sevdalı öğrenciler ancak bilimsel bir eğitimle yetiştirilebilir. Düşünme yetilerini, akıl yürütme becerilerini bilimsel eğitim sağlar. Evrensel değerleri yine bilimsel eğitim sayesinde kazanırlar. Bilimsel eğitimle, yaşamın içinden kazandıkları kültürleri hakkında derinlemesine bilgileri olur, manevi dünyalarını derinleştirirler. Kendi ülkesinin kültürünü ve manevi değerlerini içselleştirirken başka dünyaların ve kültürlerin olduğunun farkına varırlar.

Nesnel olmayı, objektif olmayı öğrenirler.

ÇEDES projesinin bu haliyle bilimsel eğitimle yan yana ve uyum içinde olduğunu düşünmek zordur.

Bilimsel eğitim konusunda duyarlı insanlar, kurumlar ve gönüllü toplum kuruluşları bu projenin sakıncalarını ayrıntılı bir şekilde kamuoyu ile paylaşmakta, bilimsel eğitimi savunarak projeden vaz geçilmesini istemektedir.

ÇEDES projesi, tepkilere rağmen sürdürülürse, çocuklarını okula bilimsel eğitim için gönderen velilerin, projeyi etkisiz hale getirme imkanları vardır.

Projenin genel esaslarının altıncı maddesi buna olanak tanımaktadır: “Öğrencilerin faaliyetlere katılımında gönüllülük ve veli muvafakati esastır.”

Dünya önemli bilim insanlarından Albert Einstein’ın sözüyle bitsin yazı.

“Eğitim, gerçeklerin öğretilmesi değildir. Düşünmek için aklın eğitilmesidir. “

Nedim İnce

Altınoluk / 25. 09. 2023

  • Deftere Yazanlar

  • nedim diyorki?
    Tarih Eylül 26th, 2023
    Yoruma Yanit ver

    Bundan şu anlamı çıkarmak mümkün…
    Geçmişte Köy Enstitüsü ve İlköğretmen Okulu mezunu öğretmenler “Öğrencilerimizin “millî, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerimizi benimseyen, koruyan ve geliştiren fertler olmalarına” ayrıca çağın ve geleceğin becerileriyle donanmış, bu donanımı insanlık hayrına sarf edebilen, bilime sevdalı, kültüre meraklı ve duyarlı; millî, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerimizi kendi yaşantılarında inşa etmiş; akl-ı selim, kalb-i selim ve zevk-i selim sahibi, bedensel ve sosyal bakımdan dengeli bireyler olarak yetiştirilmesine katkı sağlıyorken” günümüzün eğitim fakültelerini bitiren sözleşmeli, ücretli ve kadrolu öğretmenler, bu konuda yetersiz kalıyorsa bunun suçlusu bugünkü eğitim sistemidir. Bizi yönetenlerdir.

  • Yorum Yaz

    * Required
    ** Email