Bir güzel insan daha aramızdan ayrıldı. Dr. Erdal Akalın kalplerinde taht kurduğu birçok gözü yaşlı insanı ardında bırakarak, sonsuz yolculuğuna çıktı.

Yıllar önce yazdığım kendisinin de okuduğu yazıyla yolculuyorum Erdal Abimi…

“‘Tıbbiyeden her şey çıkar, ara sıra da doktor çıkar’ sözü vardır yaygın olarak söylenen. Doktor Erdal Akalın bu sözün her iki cümleciğini de doğrulamış bir kişidir: Yazardır, örgütçüdür, gurmedir ve iyi bir dahiliye uzmanıdır.

Bir önceki yazım Prof. Dr. Erdal İnönü hakkındaydı. Başlığı da “Erdal İnönü” idi. Yazının başlığı gazetede sehven “Erdal Akalın” olarak yer aldı. Aynı sayfayı paylaştığımız sevgili Erdal Akalın, olumlu kişiliği ile gazete çalışanlarını o kadar etkilemiş ki Erdal ismi otomatik olarak Akalın soyadı ile tamamlandı ve yukarıda sözünü ettiğim karışıklık yaşandı. Bunun üzerine sevgili Erdal Abi ile ilgili bir şeyler yazmak farz oldu.

Başlık karışıklığı bize Erdal İnönü ile Erdal Akalın arasında bir bağ olduğunu da gösterdi. Hani inansam ‘doğaüstü güçler bu ilişkiye vurgu için devreye girdi’ diyeceğim. Erdal Akalın ‘Erdal’ adını İsmet İnönü’ye hayran olan babasının Erdal İnönü’den esinlenmesi sonucu almış ve adaş olmuş. Bağlantı bununla da kalmıyor; 1968 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olan Dr. Erdal Akalın diplomasını Erdal İnönü’nün elinden alıyor. Adaşlık bahsi bu tören sırasında da geçiyor.

Gülhane Tıp Akademisi’nde Dahiliye İhtisası ve Nefroloji üst ihtisası yapan Dr. Erdal Akalın, akademik teklifleri geri çevirerek uzman hekimliğe başladı. Asker hekim olarak mecburi hizmeti bittikten sonra, istifa edip Ataş’ın hastanesinde dahiliye uzmanı ve başhekim olarak uzun yıllar hizmet verdi. Ataş’taki mesaisinden sonra özel muayenehanesinde de sağlık hizmeti vermeye devam etti. Mesleki bilgisine idarecilik yeteneğini de katarak, tüm insancıllığı ile sürdürdüğü Ataş’taki görevinden kendi deyimiyle ‘sigorta emeklisi’ olarak ayrıldı.

Mersin’de birçok gönüllü örgütün üyesi olup birçoğunda zaman zaman yöneticilik görevleri üstlendi. Bir dönem Mersin Yelken İhtisas ve Yat Kulübü’nün yönetiminde birlikte çalıştık. Dr. Erdal Akalın İçel Sanat Kulübü ve Mersin Tabip Odası’nın genel kurullarının değişmez divan başkanıdır. Dengeli, uzlaştırıcı ve güven veren kişiliği, yıllardır bu göreve bazen emrivaki yöntemlerle de olsa seçilmesini sağlamaktadır.

Yaşama gülümseyerek bakan Dr. Erdal Akalın bunu yazılarına da yansıtmaktadır. Artık ne kadar olduğunu kendisinin bile unuttuğu bir zamandır Mersin gazetelerine düzenli yazılar kaleme almaktadır. Son yıllarda bu gazetede aynı sayfayı paylaşma mutluluğu yaşamaktayım.

İyi bir gurme olan Dr. Erdal Akalın, birçok lokantada önerileri ile iz bıraktı. Eşinin uzun süren rahatsızlığı sürecinde evine kapandı ve eşini bir an olsun yalnız bırakmadı. Birlikte verdikleri yaşam mücadelesini yitiren eşinin kaybı yaşadığı en büyük acılardan biri oldu. Erdek’te uzun yıllardır eşi ve oğlu ile birlikte tatil yaptıkları küçük yazlıkları acılarını katlanır kılan bir mekan görevini üstlendi.

Erdal Abi, birçok yönünü örnek aldığım insanlardan biridir. Hekimliğindeki becerisi ve mesleki etiğe saygısı, sosyal sorumluluklarını yerine getirmedeki gayreti, yazı konusundaki yeteneği ve üretkenliği bunlardan sadece birkaçıdır.

Dürüst, çalışkan, sevecen kişiliğiyle üretmeye ve ürettiklerini bizlerle paylaşmaya, topluma örnek bir yurttaş olmayı büyük bir gayretle sürdürmektedir.

Nitekim ardı ardına basılan denemelerinden derlenen “Ak Şaka” ve otobiyografik roman olan “Ma’nın Son Torunu ve Ben” kitapları bunun somut göstergeleridir.”

Kitaplarına,bu yazı yazıldıktan sonraki zamanlardaMersin’in eşsiz şahsiyeti LinaNasif’in yaşamını yazdığı LinaNasif’ide ekleyerek Mersin ve insanlık tarihine not düştü.

Anısı önünde saygıyla eğiliyorum. Yolun ışık içinde olsun bilge insan.

Nedim İnce

Altınoluk / 18. 08. 2023