preload preload preload preload

İzmir Kitap Fuarı


28th Nisan 2015 Köşe Yazıları 0 Comments

İzmir Kitap Fuarı’nın yirmincisi bu sene 18-26 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirildi. Resmi internet sitesindeki bilgilere göre dokuz gün süren fuara rekor bir katılım oldu. 423.000 kişi, bir yandan 400 civarında olan stantları gezerken bir yandan da 150’yi bulan panel, söyleşi, şiir dinletesi gibi kültürel etkinliklere katıldılar.
Kitap okuma alışkanlığının arzu edilenden çok daha az olduğu ülkemizde, kitap fuarlarının önemi daha da artmaktadır: Hele de yaygınlaşan elektronik görselliğin; televizyon, internet, akıllı telefonlar vb… okumayı daha da geri ittiği çağımızda…
Bu yıl ki İzmir Kitap Fuar’ının benim için ayrı bir yeri oldu. Mühür Kitaplığı’ndan yayımlanan “Hayatın İçinden Portreler” kitabım okuyucularla buluştu. Bunun yanında yayınevinin standındaki imza gününde yer alıp, kitaplarımı imzalamam benim için bir ilkti.
Kitap fuarları, okuyucuları ucuz kitaplarla buluşturduğu gibi yazarlarıyla da karşılaşmasına ortam sağlamaktadır. Merak ettikleri yazarlarla söyleşmeleri, imzalı kitaplarını ellerinden almaları okuyucular için ayrı bir motivasyon kaynağı olmaktadır.
Daha bir hafta önceden başlayan heyecan, imza için Mühür Kitaplığı standına, imzadaki diğer yazar arkadaşların yanına oturduğumda, pik yaptı. Mühür Kitaplığı’ndan Sevgili Mustafa Fırat’ın içtenliği, Metin Soydeveli ve Fatma Aras’ın sıcak davranışları yanı sıra arkadaşlarımın, dostlarımın, okuyucuların teker teker sökün etmeleriyle biraz sakinledim. Onlarla söyleşi derinleştikçe heyecan yerini keyifli bir sevince bıraktı. Hele de Sevgili Hasan Söyümez’in sevgili Bülent ile Kitapsan adına gönderdiği çiçeğin ve verdikleri desteğin ardından keyfime diyecek kalmadı…
Fuardaki katılımın yoğunluğun yanı sıra çocuk ve gençlerin çokluğu geleceğe dair umutlarımı yeşertti. Okuma alışkanlığını yaygınlaştıracak bir zemin olduğunu gösterdi hepimize ve de bunu sağlamak için de ciddi görevler düştüğünü…
Çocuk kitaplarının ve çocukların ilgilerinin çokluğu gerçekten sevindiriciydi. Bir arkadaşım kızıyla birlikte imza kuyruğunda beş saat beklediğini anlattığında; ilginin gücünü gösterdiğinden sevincim daha da arttı.
Tanınmış, popüler yazarların önlerinde kuyruklar olurken imza için; benim gibi bilinirliği yaygınlaşmamış yazarlar ara sıra uğrayan ziyaretçilerle yetinmek zorunda kalıyorlardı. Ancak oradaki katılımcıların yoğunluğu yanı sıra stantların ve yazarların da azımsanmayacak sayıda olması bunu anlaşılır hale getiriyor; orada olma keyfini azaltmıyordu.
İmza sürem bittiğinde böyle büyülü bir ortamdan büyülenmiş olarak ayrıldım. Dostlar ve arkadaşlarla özlem gidermenin, okuyucularla sohbet etmenin tadı hala dimağımda ve Kasım ayındaki İstanbul Kitap fuarına kadar sürer umarım.
Dr. Nedim İnce
Mersin / 28. 04. 2015

  • Yorum Yaz

    * Required
    ** Email