Yerel seçimlerin yapılmasına az sayılacak bir zaman kaldı. Siyasi partiler bir yandan yereldeki politikalarını gözden geçirirken diğer yandan da seçime katılacak adaylarını tespit etmeye çalışıyor; saptadıklarını da açıklıyorlar.

Kentine ve çevresine duyarlı olan ve birçok çalışmaya, etkinliğe imza atan Edremit Çevre Platformu, hassasiyetini yerel seçimler için de göstererek örnek bir davranışla “Yerel Yönetim Bildirgesi” kaleme alıp yayınladı.

Bu yerel seçimlerin özelliğine vurgu yaparken;

“Ülkemizin, yakın bir zamanda yapılan referandum sonucunda ve çok küçük bir tercih farkıyla “cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi”ne geçtiğini de göz önüne alırsak, Türkiye’de giderek artan “merkezileşme” eğilimine karşı, 2019 yerel seçimlerinin sadece hizmetlerin rasyonel temini açısından değil, demokrasi açısından da büyük önem taşıdığını ve hatta ilan edilmemiş yeni bir referandum gibi geçeceğini söylemek yanlış olmayacaktır.”

Yerel yönetimin nasıl olması gerektiği konusunda düşüncelerini de açıklamaktalar:

“Her şeyden önce, İlçe Belediye Başkanı, 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Yasası’nın masa başından yaptığı suni işbölümüne bağlı kalarak çalışmayı bir gerek şart olarak görmemeli, “o benim işim değil” gerekçesine sarılmamalı ve yasanın lafzına değil, ilçesinin ihtiyaçlarına odaklanarak, her platformda, sonuç alıncaya kadar mücadele etmeyi ilke edinmelidir. Bu anlamda Büyükşehir Belediye Başkanı’na düşen görev ise, yerinde çözüm yaratan bir modeli desteklemek olmalı, uzaktan ve masa başından karar almaktan sıyrılıp, bizzat yerinde ve halka, STK’larına ve halkın seçtiği yerel yöneticilere sorarak üretilecek çözümlere destek vermek olmalıdır. Her iki başkanın da esas alacağı nokta parti, grup, zümre çıkarı değil, halkın ortak çıkarı olmalıdır.”

Bildirge; kentsel alan ve sorunları, katı atık sorunları, kanalizasyon ve arıtma sorunları, derelerin kirlilik taşıma aracı olması sorunları, deniz kirliliği, kıyı talanı ve kıyı kiralama sorunları, maden ve termik santral sorunları, rüzgar enerjisi santralleri sorunları üzerine ayrıntılı tespitlerde bulunmakta ve bununla de yetinmeyip çözüm önerileri de getirmektedir.

Bildirgeden birkaç tespit ve çözüm önerisi:

“Edremit’e doğalgaz getiren BOTAŞ ihalesi çerçevesinde, boruların ilçemize ulaşması 2019 Mart ayında olacaktır. Bunların şehir içi dağılımları ve konutlara bağlantıları 2020 sonunu bulacaktır. Ancak bunların gerçekleşmesiyle beraber, Edremit nüfusunun katlanarak artacağını şimdiden hesap edilip, yerel yönetimlerin ve bakanlıkların ilimiz ve ilçemizdeki teşkilatlarının gerekli hazırlıkları şimdiden yapması gerekmektedir. Su, kanalizasyon, arıtma tesisi, trafik gibi alanlar bu anlamda önde gelen sorunlardır.”

“Zeytin ve zeytinyağı üreticileri için acilen bir organize sanayi bölgesi kurulmalı ve artık “zeytin kara suyu” bir kirletici olmaktan çıkartılıp, içindeki besleyicilerle birlikte bir iktisadi değer olarak ele alınmalı ve değerlendirilmesi yoluna gidilmelidir. Bu konuda üniversitelerle yapılacak müşterek çalışmalar önemlidir.”

“Hayvan haklarına önem verilmeli ve özellikle yaz sezonunda beslenip, kış sezonunda sokağa bırakılan evcil hayvanlar sorununa kalıcı bir çözüm bulmak amacıyla, Edremit ve Balıkesir’de pet-shop açılmasına 5 yıl süreyle izin verilmemelidir. Hayvan severler eğer sahipleneceklerse, sokak hayvanlarına öncelik tanınmasını gerektiren bir süreç başlatılmalıdır. Yazın evcil hayvanları bu bölgeye getiren ama sezon sonunda sokağa bırakıp gidenler tespit edilmeli ve bunlara yaptırım uygulanmalı, cezai işlem yapılmalıdır”.

“Kazdağları mili parkı çocukların ve gençlerin ekolojik eğitimine öncülük edecek kamplarla donatılmalı, yeni nesillere bu anlamda önderlik yapılmalıdır. İlçe belediyesi bu konuda sosyal amaçlı projeler başlatmalıdır.”

“Belediyeler kent tarihine, kültürel değerlerine, etnografisine, yemek kültürüne, sözlü tarihine önem verecek birimler oluşturmalı ve kentin mimari dokusunu yansıtan binaları da onararak hem gelecek nesillere aktarılmalı, hem de bu konularda çalışacak birimlerin kullanımına sunulmalıdır.”

Edremit Çevre Platformu sorunların çözümünde yerel yönetimle her türlü işbirliğine hazır olduğunu ifade ederek, sözden eyleme geçme iradesini de ortaya koymaktadır.

Bu örnek, yerelde çeşitli sivil toplum örgütlerinde ve platformlarda örgütlenmiş seçmenlerin gerek uygun adayların seçilmesinde, gerekse seçildikten sonra yerel yönetimin kentin ihtiyaçlarına uygun bir yönetim sürdürmesinde ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.

Edremit Çevre Platformunun bildirgesi; kentimize, çevremize, doğamıza, işimize, aşımıza sahip çıkmak için sandık öncesi, sandıkta ve sandık sonrası da önemli görevlerimizin olduğunu ve bunları da örgütlenerek daha etkin bir şekilde yerine getirebileceğimizi bir kez daha gözler önüne sermekte ve bir yazı konusu olmayı hak etmektedir.

Bana da gereğini yerine getirmek düşmektedir.

Dr. Nedim İnce

Altınoluk / 04. 12. 2018