Mersin Toros Devlet Hastanesi Üroloji Uzmanı ve Spor Psikoloğu Dr. Nedim İnce, sporun, insanlığın varoluşundan bu yana yaşamını sürdürmesine katkıda bulunmuş bir etkinlik olduğunu belirterek, teknoloji ve kentleşme geliştikçe insanların hareket etmelerini
İnce, sosyal sorumluluk projesi kapsamında, kent genelindeki mahalle muhtarlarına yönelik düzenlediği sağlık toplantılarının sonuncusunu, Toroslar ilçe sınırları içerisindeki mahalle muhtarlarıyla gerçekleştirdi. Muhtarların, bölgesinde hemen her sorunda danışılan ilk kişilerden biri olduğuna dikkat çeken İnce, bunun da vatandaşın muhtara yüklediği ve yasalarda olmayan geleneksel bir sorumluk olduğunu söyledi. İnce, sosyal sorumluluk projesi kapsamında geliştirdikleri sağlık toplantılarını da bu nedenle muhtarlarla birlikte yaptıklarını kaydetti.Muhtarlara spor ve egzersiz konularında bilgiler aktaran İnce, spor ve egzersizin bir birinden ayrı olmasına rağmen sporun her iki anlamda da kullanıldığını ifade ederek, “Spor belirli kurallar çerçevesinde rakiple yarışıp oyunu kazanma amacını güder. Egzersiz ise beden sağlığını, ruh sağlığını, beden becerilerini geliştirmeye yönelik, gerektiğinde çevresel koşullara ve katılımcıların özelliklerine göre değiştirilebilen esnek kurallara dayalı oyuna, cimnastiğe, spora dönük alıştırma ve çalışmaların tümünü kapsayan geniş tabanlı bir etkinliktir. Sabah yapılan yürüyüş egzersiz iken, belirli kurallar çerçevesinde rakibini geçmek amaçlı yapılan yürüyüş ise spor tanımına örnek verilebilir” dedi.Sporun hareket demek olduğunu ve hareketin de yaşam olduğunu dile getiren İnce, ilk çağlarda yırtıcı hayvanlardan kaçmak için koşan insanların, uygarlık geliştikçe spor için koşmaya başladıklarını söyledi. Sporun, insanlığın varoluşundan bu yana yaşamını sürdürmesine katkıda bulunmuş bir etkinlik olduğunu belirten İnce, teknoloji ve kentleşme geliştikçe insanların hareket etmelerinin de azaldığına dikkat çekti. Hareket azalınca hayatın da tehlikeye girebildiğini belirten İnce, “Hareket azalınca kaslar zayıflıyor, kemikler eriyor, eklem ve bağlar esnekliğini yitirerek insanın dinçliği kayboluyor; yağlanarak kilo almaya başlıyor, bel ağrıları artıyor, yaşam kalitesi düşüyor, ölüm riski artıyor. Kalp ve damarlar esnekliğini yitiriyor, yüksek tansiyon, damar tıkanıkları, kalp krizi yaşamı tehdit ediyor. Akciğer kapasiteleri düşüyor, az bir hareketle, basit bir üst solunum yolu enfeksiyonu ile nefes darlığı başlıyor. Kan yeterince oksijen alamadığı ve vücudun her yanını dolaşamadığı için vücut direnci düşüyor; çabuk hastalanıyor, strese karşı direnci düşüp depresyona giriyor” diye konuştu.Sporun, sağlıklı yaşamın dışında kişinin günlük işlerini ve yaşayışını en verimli şekilde yürütebilmesini sağlarken yapıcı ve üretici yeteneklerini geliştirip, sorumluluk duygusunu pekiştirdiğini söyleyen İnce, aynı zamanda