preload preload preload preload

Dümdüz Etmişler Dümdüz


30th Mart 2021 Köşe Yazıları 0 Comments

DÜMDÜZ ETMİŞLER DÜMDÜZ

Otobüsten indim, birkaç adım ötede duran köy minibüsüne yöneldim. Bir koku, tanıdık bir koku çıktı yoluma, tanıdık ama ne olduğunu anımsayamadığım. Aldı beni peşi sıra, unutturdu minibüsü.

Her adımda daha da güçlendi ve daha da hızlandırdı adımlarımı Gönen’in dillere destan şehir parkına kadar. Park, ilk gençliğimin birçok anısının, asırlık ıhlamur ağaçlarının mekânı park.

Evet, koku ıhlamur kokusuydu, anımsadım, parkı görür görmez anımsadım.

Köy bekleyebilirdi. Annem, babam biraz daha bekleyebilirdi. Bekârlar tarafında bir masaya oturdum ve söyledim çayımı. Her yudumu başka bir anı; başka bir sevinç, başka bir hüzün…Bir de bunlara eşlik eden ıhlamur kokusu…

Köy bekler, annem, babam bekler…

Havada güzel bir bahar kokusu, vazgeçtim minibüsten;Çanakkale asfaltı üzerinde iki kilometre ötede olan köye yaya yola koyuldum. Gönen Çayı’nı artık kentin sembolü olmuş köprüsüyle aştım. Kuzey Batıya doğru uzanan yol köprüden sonra hafif yükselerek Kuzey’e yönelir. Gönen’in, Hasanbey Köyü’nün tarlaları, bağ bahçeleri artık göz uzadıya önünüzdedir.

Hayır! Dedim, yanlış yere geldim. Döndüm köprüye baktım, Gönen Köprüsü, sonra parkı, ıhlamurları anımsadım… Derin bir acıyla, kederle, hüzünle doğru yerde olduğumu kabul etmek zorunda kaldım.

Artık bağ bahçeler yoktu, asfalt ile çay arasında köye kadar uzanan, asmalar, elma, kiraz, armut ağaçları, bahçelerin oya gibi yolları yoktu. Tarlaların sınırlarını işaretleyen ağaçların yerinde yeller esiyordu.

Dut ağaçları yoktu mesela, ilk gençlik aşkımda bir dikişte bir şişe şarabı içip, bir şeyler mırıldanıp dibinde sızdığım…

Ovada tarlaya giderken, meyvelerini dikenleriyle korur gibi yapıp bize ikram eden böğürtlenlerin eşlik ettiği yollar, çocukluğumun,gençliğimin tozlu yolları yoktu…

Ya ceviz ağacı, gölgesinde senelerce kestirdiğim, dallarından taze cevizleri elimle topladığım, uzun sırıklarla meyvesini yere düşürdüğüm ceviz ağacı, asırlık, dev ceviz ağacı… Kim bilir hangi marangozda biçiliyor, hangi mobilyacıda şekil veriliyordu.

Epeydir Gönen Çayı üzerine baraj yapılacağı ve sulama için Gönen Ovası’na kanal ve kanaletler döşeneceği söyleniyordu. Uzaklarda olunca insan söylemin eyleme geçtiğinden haberi olmuyor. Barajın yapılmaya başlanmasıyla birlikte sulama planları da işleme konmuş. Ova boydan boya düzlenmiş.

Yol, ağaç, sınır, kalmamış…

Anılarımın anımsatıcılarını da yanında götürerek…

Her şey dümdüz edilmiş. Tarlalar yeniden dağıtılmış; yollar, yeni yollar açılmış.

Ruhsuz, şekilsiz, yeni dümdüz yollarla, birçok kanal ve kanaletlerle bölünmüş, tek bir ağaç bile olmayan, dümdüz bir ova uzanıyordu gözümün önünde…

Bana tamamen yabancı…

Yıllar geçti…

Her köye gittiğimde içten içe bir sızı duyarım çocukluğumdan, gençliğimden yana…

Ve ova hala yabancıdır bana…

Nedim İnce

Hasanbey / 30. 03. 2021

  • Yorum Yaz

    * Required
    ** Email