preload preload preload preload

İyon Denizi


12th Temmuz 2023 Köşe Yazıları 1 Comment

Korfu, Akdeniz ile Adriyatik’in kucaklaştığı İyon Denizi’nin en Kuzey’deki adası. Ada çok uzun yıllar Venedik yönetiminde kalmış. Adanın başkenti Korfu’nun her yerinde bunun izlerini görmek mümkün.

Korfu Adası Adriyatik denizi girişinde olması nedeniyle stratejik bir öneme sahip. Bu nedenle çok sık saldırıya uğramış ve el değiştirmiş. Venedik, Fransa, Osmanlı, İngiltere belirli sürelerle adaya hakim olmuşlar.

Limana yanaşan gemiden çıktığınızda ilk gözünüze çarpan Osmanlı’nın 1537 yılında kuşatıp da ele geçiremediği ihtişamlı kalesi oluyor.

Turuna limandan başlayan Hop On Hop Off otobüsüne kurulduk. Korfu kentini baştan aşağıya dolaştık. Kentin periferinde terkedilmiş, bahçeleri cangıla dönmüş konakları görünce hüzünlenmedim dersem yalan olur.

Kentin sokaklarının hepsi birer müze gibiydi. Turistik bir ada olması nedeniyle sokak ve caddelerin her türlü hediyelik eşya satan dükkanlarla dolu olması şaşırtıcı değildi. Kentin içinde keyifle kaybolduk. Alışverişimizden de eksik kalmadık.

Fransızların yaptığı Lsiton Arcade’de yer alan açık hava kafelerinden birinde oturup yorgunluğumuzu giderdik. Çalışanlarının cana yakınlığı, işte Akdeniz insanı bu dedirtti.

Gemimize döndük ve akşama doğru tekrar denize açıldık. İyon Denizi’nin en kuzeyindeki adadan, en güneyindeki Zakintos’a çevirdik rotayı.

Hava güzelliğini koruyordu. Keyifli bir seyirle sabah Zakintos’ta olduk. Açığa demir atıp adaya servis botlarıyla çıktık. İlk ve tek gemi kara turuna burada katıldık. Otobüslerle adanın doğu kıyısından batı kıyısına geçtik. Ardından karadan gördüğümüz adayı teknelere binerek denizden de görme imkanı bulduk. Kıyılar yüksekti ve açık deniz gücü yettiği yerleri oymuş ve bu kimi yerlerde kendini mağaralar olarak gösterirken kimi yerlerde de küçük kumsal koylar şeklini almış.

Pazarlamanın ne kadar önemli olduğunu bu tekne turunda tekrar öğrendik. Bir tepenin bir kısmı denizin marifetiyle oyulmuş, dik ve yüksek yarlarla çevrili hilal şeklinde küçük bir kumsal oluşmuş. Bu kumsala o civarda bir fırtınada batan gemi yerleştirilmiş. Adına Batık Gemi Plajı denmiş. Burayı efsane bir yer haline getirmişler. Navagio Plajı adıyla da anılan bu yerin asıl özelliği yarların tepesinden çok güzel fotoğraf vermesi. Denizin mavisi, kumsalın kendine has rengi ve plaja kurulmuş gemi enkazı, fotoğraf çekmek isteğini o kadar arttırmış ve o kadar meşhur olmuş ki, en iyi fotoğraf çekme noktası için saatlerce kuyruk beklenir olmuş. Nitekim Zakintos yazdığınızda arama motoruna karşınıza çıkan ilk yer Navagio Plajı oluyor. Tekne turları oraya kadar gidiyor. İsteyen fotoğraf çekiyor, isteyen de denize giriyor. Dönüşte de mağaralar, başka küçük koylar gezdiriliyor.

Zakintos da uzun süre Venedik egemenliğinde kalmış ve mimarisine damga vurmuş. Küçük, sevimli bir müze kent.

Adriyatik’in en kuzeyinden güneyine kadar indik. Onu da aşıp İyon Denizi’nin en ucundaki adaya, Zakintos’a vardık. Artık geri dönüş zamanı geldi.

Demir alan gemimiz rotasını, biz Venedik’ten katılmış olsak da, turun çıkış limanı olan Bari’ye çevirdi.

Gezimizin son günü sabah Bari’deydik. Bari Güney İtalya’nın büyük liman kentlerinden biri. Eski kent olduğu gibi korunmuş. Çevresi ise yeni yerleşimlerle kuşatılmış. Liman eski kente yürüme mesafesindeydi. Eski kentin dar sevimli sokaklarında gezindik. Noel Baba için yapılmış katedrali ziyaret ettik. Bir sokak kafesinde soluklanıp gemimize döndük. Yol uzundu ve geminin erken kalkması gerekiyordu.

Gemide son gecemizde bir birinden güzel şovların sonuncusunu izledik. Güvertede gezindik. Sahile yakın gitmesinden yararlanarak İtalya sahillerini seyrettik.

Keyifli bir gezi yapmış olmanın huzuruyla güzel bir uyku çektik. Sabah uyandığımızda çok yavaş bir seyirle lagünden içeriye girdiğimizi gördük. Akşamdan hazırladığımız valizlerimiz karada teslim etmek üzere kamara önlerinden alınmıştı.

Gemiyi yine servis tekneleriyle terk ettik. Gemi gezisine başladığımız yerde valizlerimizi alıp, kafamızda dönüp duran yeni gezi hayalleriyle, bu keyifli geziyi sonlandırdık.

Gezinin tatlı yorgunluğuna ülkemize dönme heyecanı eklenmiş olarak havaalanının yolunu tuttuk.

Nedim İnce

Ayvalık / 25. 06. 2023

  • Deftere Yazanlar

  • nedim diyorki?
    Tarih Ağustos 8th, 2023
    Yoruma Yanit ver

    Harikasınız…

  • Yorum Yaz

    * Required
    ** Email