preload preload preload preload

Metin Akpınar Müjdat Gezen


25th Aralık 2018 Köşe Yazıları 0 Comments

Metin Akpınar’ın basına yansıyan ifadesi:

“Birbirinin aynı düşünmeyenlerin şiddet unsuru kullanmaksızın birlikte yaşayabildikleri rejimin adı demokrasidir. Bu açıklamaya ulaşmak da benim samimi temennimdir. Temennilerimi dile getirmek için bu şekilde bir açıklama yapmıştım. Aslında çağdaş demokrasinin de tanımını yapmış oldum. Allah korusun bu rejimin dışına çıkılırsa güzel ülkemize yazık olur. Tarihte gördüğümüz faşist liderler, Mussolini’dir, Hitlerdir. Bunların uyguladıkları ve düştükleri duruma düşülmemesi için söylediğim sözlerdir. Burada tarihin kötü örneklerini vermek için böyle bir söz söyledim. Medyanın yorumladığı gibi Sayın Cumhurbaşkanımızı hedef göstermek gibi bir niyetim ne aklımdan ne de gönlümden geçer. Ben Sayın Cumhurbaşkanımızı kastederek bu cümleleri kullanmadım. Bizim ülkemizde faşist bir rejim var, bizim liderlerimiz de faşist tarzında bir konuşmam olmamıştır. Bu tür bir imada bulunmadım”

Müjdat Gezen’in basına yansıyan ifadesi:

“Benim Halk Arenası programında yapmış olduğum konuşmam doğrudur. Bu konuşmayı mizah olsun diye söyledim. Benim herhangi bir cumhurbaşkanına hakaret kastım yoktur. Cumhurbaşkanı grup toplantısında ‘Bu Kadıköy’de oturanlar kaymak tabakadır. Türkiye yıkılsa umurlarında değildir.’ demiştir. Ben de Kadıköy’de oturduğumdan dolayı durumu eleştirmek amacıyla bu sözleri söyledim. Dediğim gibi cumhurbaşkanına hakaret kastım yoktur. Bu söylediğim sözler birebir doğrudur. Fakat hakaret kastıyla söylenmiş sözler değildir. Ben tiyatrocuyum. Sahnede de bu cümleyi birebir kullanıyorum. Çünkü tiyatrom Kadıköy’dedir. Kadıköy’de tiyatromda komedi oyununu da bu sözleri orada da söylüyorum. Söylememdeki amaç mizahi eleştiridir. Kimseye hakaret etme kastım yoktur. Cumhurbaşkanına da asla bir hakaret kastım yoktur. Ben üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum.”

Müjdat Gezen ve Metin Akpınar hakkında yürütülen soruşturmaya ilişkin Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından basında yer alan yazılı açıklama:

“Uğur Dündar tarafından sunulan Halk Arenası adlı programın 21.12.2018 tarihli bölümüne katılan Müjdat Gezen ve Metin Akpınar’ın Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanını hedef alarak hakaret içerikli sözler söyleyip darbe ve ölüm tehdidinde bulundukları yönünde medyada haberler yer aldığının 22.12.2018 tarihinde öğrenilmesi üzerine 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesi uyarınca işin aslını araştırmak ve sorumlular hakkında yasal gereğine tevessül etmek amacıyla soruşturma başlatılmış ve ilgili programa ait kayıtlar açık kaynaklardan temin edilerek muhafaza altına alındıktan sonra dökümü yapılmak üzere bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bu soruşturma kapsamında 23.12.2018 tarihinde Kadıköy İlçe Emniyet Müdürlüğüne müzekkere yazılarak şüphelilerin savunmaları alınmak üzere Cumhuriyet Başsavcılığımızda hazır edilmeleri yönünde talimat verilmiştir. Sunulan bilirkişi raporunda yer alan konuşmalar değerlendirilerek şüpheli Müjdat Gezen hakkında Cumhurbaşkanına Hakaret (TCK m.299), şüpheli Metin Akpınar hakkında ise Halkı T.C. Hükümetine Karşı Silahlı İsyana Tahrik (TCK m.313/1) Cumhurbaşkanına Hakaret (TCK m.299), Halkın Bir Kesimini Aşağılama (TCK m.216/2) ve Suçu ve Suçluyu Övme (TCK m.215) suçlarından adli işlem yapılmıştır. 24.12.2018 günü saat 11.00 civarında adliyemizde hazır olup ifadeleri alınan şüphelilerden Müjdat Gezen Cumhurbaşkanına Hakaret suçundan, Metin Akpınar ise Halkı T.C. Hükümetine Karşı Silahlı İsyana Tahrik ve Cumhurbaşkanına Hakaret suçlarından adli kontrol talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilmiş, her iki şüpheli hakkında “yurt dışına çıkışı yasaklanmak” ve “haftada bir gün karakola imza vermek” suretiyle adli kontrol kararı verilmiştir.”

Metin Akpınar ve Müjdat Gezen’in ülkemizin çok değerli sanatçıları olduklarından kuşku duyacak çok az insan olduğunu ileri sürmek mümkün; yarım asırlık sanat yaşantıları göz önünde bulundurulduğunda…

Reva görüldükleri duruma dayanak gösterilen Halk Arenası’nda söyledikleri sözler de herkesin malumu…

Yorum vicdanlarda…

Söz yargıda…

Dr. Nedim İnce

Ayvalık / 25. 12. 2018

 

  • Yorum Yaz

    * Required
    ** Email