preload preload preload preload

Mutluluğun Anestezisi


30th Ağustos 2022 Köşe Yazıları 0 Comments

Ali Bulunmaz Gazete Duvar’da ‘Acıya Yabancılaşarak Yaşamayı Unutmak’ başlıklı yazısında Byung-Chul Han’ın ‘Palyatif Toplum, Günümüzde Acı’ adıyla Türkçeye çevrilen kitabından söz etmektedir.

Yazar bir yandan kitap hakkında bilgi verirken, bir yandan da kendi yorumlarıyla konuyu zenginleştirmektedir.

Byung-Chul Han, yaşı itibariyle dijital çağ öncesi düşünürlerinden iken, günümüz toplumuna dair yazdıkları, ortaya koyduklarıyla dijital çağın içine doğmuş düşünürlerin önünü açmaktadır.

Günümüz toplumu performans toplumu gerçekten. Bunu zemin hazırlayan da hızdır. Sanayileşmeyle başlayan hız, dijitalleşmeyle sanal alanda neredeyse ışık hızına yaklaşmıştır. Dünyanın öbür ucunu görüntülü aradığımızda veri aktarımındaki hız nedeniyle duyularımızla gecikmeyi fark edemeyeceğimiz kadar ‘anda’ bir birimizi görüyor, bir birimizle konuşuyoruz.

EFT yaptığımızda bir başka bankadaki hesabımıza, son tuşa basmamızla, hesabınıza para geldi bildiriminin gelmesi neredeyse eş zamanlı olmaktadır.

Gerçek hayattaki hıza ayak uydurmakta zorlanan insanların sanal hızı, doğduklarından beri böyleymiş gibi karşılaması, insanın bir muamma olduğunu ileri sürenlere güçlü bir kanıt sunmaktadır.  

Hızlanan hayat barındırdığı her şeyi de hızlandırmaktadır. Yaşamın tek gerçeğinin hareket, sürekli hareket olduğu yanılsamasıyla oluşturulan ilişkiler iz bırakacak özelliğini yitirerek etkileşim boyutuna girmekte, bir sabun köpüğü gibi birden ortaya çıkarak, birden ortadan kaybolmaktadır.

Hızlı yaşa, hızlı üret, verimli ol, başarılı ol, hızlı, daha hızlı tüket ki üzüntüye, kedere, hüzne, acıya yer kalmasın.

İstediğin her şeyi elde edersin, sende bu potansiyel var, mutlu olmaya hakkın var, zevklerini peşinden koşmaya hakkın var; etrafında olan bitene aldırmadan hızla ürettiğin, hızla tükettiğin sürece bunu yapabilirsin…

Hayatın anlamına kafa yorma, hayatı anlamlandırma zahmetinden de kurtulursun bu sayede…

Sadece kendi mutluluğunun peşinde koşunca insan, başkalarının önemsizleştiğini söylüyor Han, ki gündelik hayatta biraz dikkatlice bakınca etrafa, yeterince kanıt görmek mümkün.

Toplumsal ilişkiler önemsizleşiyor, kalabalıklar içinde atomize olan insanlar yalnızlaşıyorlar. Yalnızlaştıkça bireycileşiyor, bireycileştikçe mutluluk arayışları da tekilleşiyor; nasıl başarılı olacağını, nasıl önemseneceğini, nasıl kabul edileceğini, nasıl mutlu olacağını bilemez oluyor. 

Bir bilene danışmaya başlıyorlar, bir bilenin yazdıklarını okumaya koyuluyorlar, o hızlı yaşamda kendileri hakkında edinemedikleri fikri, bir bilenden öğreniyorlar.

Ortalıkta uçuşan mutluluk reçetelerinden birini uygulayarak kısa yoldan mutluluğu yakaladığını düşünüyor, yaşadığını sandığı mutluluğun anestezisiyle etrafında olup bitenlerden bihaber olarak ve anestezi etkisi bitene dek…

O zaman ‘kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz’i öğreniyor…

Öğreniyor mu?

Nedim İnce

Altınoluk / 29. 08. 2022

  • Yorum Yaz

    * Required
    ** Email